
Cinler, çağırma ritüelleri ve bilinmeyen varlıklarla iletişim kurma arzusu… Bu temalar yalnızca korku filmlerine özgü değil; yüzyıllardır farklı kültürlerde yaşayan, yazıya dökülen ve ritüellere konu olan derin bir alan. Arap çöllerinden Avrupa’nın karanlık ormanlarına, Hindistan’ın tapınaklarından Afrika’nın kabilelerine kadar “öteki varlıklarla” temas kurma fikri insanlığın ortak takıntılarından biri.
Cinler: Tanım ve İslam Kültüründeki Yeri
“Cin” kelimesi Arapça kökenlidir ve “gözle görülmeyen” anlamına gelir. Kur’an’da açıkça varlıkları kabul edilen cinler, tıpkı insanlar gibi iradeye sahip, yeryüzünde yaşayan ruhani varlıklardır. Ateşten yaratıldıkları söylenir. Cinler iyi ya da kötü olabilir, bazıları Müslümandır, bazıları değildir. İnsanlar gibi evlenir, yer içer, yaşar ve ölürler.
İslam kültüründe cinlerle temas, genellikle tehlikeli kabul edilir. Ancak bu durum insanların merakını engellememiştir. Özellikle okült geleneklerle ilgilenen bazı kişiler, cinlerle iletişime geçmeyi amaçlayan evokasyon (çağırma) ritüelleri uygulamışlardır. Bu ritüellerde “Cin Çağırma Kitapları” (örneğin, Şemsü’l-Ma’arif) kullanılır. Dualar, semboller, büyülü kareler ve Arapça tılsımlar eşliğinde bir cinin çağrılması hedeflenir. Amaç bazen bilgi almak, bazen yardım istemek, bazen de kişisel güç kazanmak olabilir.
Batı Ezoterizminde Ruh Çağırma ve “Daemon” Kültürü
Avrupa okült geleneğinde, özellikle Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinde, evokasyon genellikle “demon çağırma” şeklinde karşımıza çıkar. “Daemon” terimi bugün “şeytan” olarak anlaşılsa da, Antik Yunan’da bu terim ilahi ilham veya bilgelik kaynağı olan ruhlar için kullanılırdı. Fakat Hristiyanlık’ın etkisiyle zamanla bu varlıklar şeytanileştirilmiştir.
Grimoire’lar (büyü kitapları), Batı’daki evokasyon uygulamalarının temel taşlarıdır. Key of Solomon, Lemegeton, Ars Goetia gibi metinlerde demonların isimleri, sembolleri ve çağırma yöntemleri ayrıntılı şekilde anlatılır. Bu kitaplarda genellikle bir koruma dairesi çizilir, büyücü belirli duaları okur ve demon belirli bir görev için çağrılır. Amaç, para kazanmak, gizli bilgi öğrenmek, aşık etmek gibi dünyevi talepler olabilir.
Afrika ve Afro-Amerikan Geleneklerinde Ruhlarla İletişim
Afrika’da, özellikle Yoruba, Vodun ve Bantu geleneklerinde ruhlarla iletişim sıradan bir uygulamadır. Cinlere benzer varlıklar burada “orisha”, “loa” veya “mizimu” gibi isimlerle bilinir. Bu varlıklar tanrı ile insan arasında aracıdır. Ayinlerde dans, ritim ve trans durumları yoluyla bu ruhların davet edilmesi (evokasyon değilse de invokasyon) amaçlanır.
Haiti Vodou’sunda, Loa adı verilen ruhlar belirli davetlerle “büyücüye” değil, bir kişiye geçici olarak beden bulurlar. Bu sırada kişi trans haline girer ve Loa onun aracılığıyla konuşur. Bu uygulama, Batı’daki evokasyon ritüellerinden çok daha toplumsaldır ve dini bir atmosfer taşır.
Hindistan’da Yaksha, Bhuta ve Tantra Gelenekleri
Hindistan’da, özellikle tantrik uygulamalarda ruh çağırma pratiklerine rastlanır. Yaksha ve Bhuta gibi varlıklar cinlere benzer, ama doğaları daha çok yerel ruhlar veya ölülerin ruhları gibidir. Tantrik uygulayıcılar, bu ruhları belirli mandalalar, mantralar ve ritüeller yoluyla çağırır. Amaç bilgi edinme, koruma, bazen de intikam olabilir.
Tantrik evokasyonlar tehlikeli kabul edilir ve genellikle gece vakti, mezarlıklarda ya da terk edilmiş alanlarda yapılır. Bu ritüellerde cesaret, disiplin ve kesin bilgi gereklidir. Yanlış yapılan bir çağırma, uygulayıcının akıl sağlığını ya da hayatını riske atabilir.
Modern Çağda Evokasyon: TikTok’tan Tarot’a
- yüzyılda, evokasyon eski gizemini kaybetmiş değil. Youtube’da “cin çağırma” videoları, TikTok’ta büyü ritüelleri, Amazon’da satılan grimoire replikaları bu alana olan ilgiyi gösteriyor. Ancak bu tür yüzeysel yaklaşımlar çoğu zaman geleneksel uygulamaların derinliğini ve ciddiyetini yansıtmıyor.
Özellikle Batı’da büyü yeniden popülerleşirken, bu alandaki bilgi kirliliği de artıyor. Cinleri ya da ruhları çağırmak oyun değil. Her kültür, bu varlıklarla iletişimi dikkatle, bilgiyle ve saygıyla yürütülmesi gereken bir iş olarak görmüştür.
Sonuç: Korku mu, Merak mı, Güç mü?
Cinler ve evokasyon ritüelleri, insanlığın bilinmeyene olan ilgisinin bir yansımasıdır. Kimi zaman korku, kimi zaman güç arzusu, kimi zaman da saf bir merakla bu varlıklarla temas kurulmak istenmiştir. Farklı kültürler farklı yöntemler geliştirmiş olsa da ortak bir mesaj verir: Görünmeyenle temas, göründüğünden çok daha karmaşık ve tehlikeli olabilir.
Evokasyon, yalnızca tüyler ürperten bir hikâye malzemesi değil; aynı zamanda din, psikoloji, kültür ve sembolizm açısından son derece zengin bir alandır. Onu anlamak, sadece varlıkları değil, insan doğasını da anlamak anlamına gelir.
Şemsü’l-Ma’arif’te Cin Çağırma Ritüeli: Gizli Bilginin Kapısını Aralamak
Orta Çağ İslam dünyasının en tartışmalı kitaplarından biri: Şemsü’l-Ma’arif el-Kubra. Yazarı Ahmet bin Ali el-Buni, 13. yüzyılda yaşamış bir sufi, matematikçi ve büyü uzmanı olarak bilinir. Kitap, harf ilmi, ebced hesabı, tılsımlar ve cinlerle iletişim yolları üzerine yüzlerce tarif içerir.
Bu yazıda, bu devasa eserden seçilen bir cin çağırma ritüelini adım adım inceleyeceğiz.
Uyarı: Bu Bir Bilgilendirme Yazısıdır
Bu tür ritüeller tehlikeli olabilir ve tarihsel-dini bağlamı göz ardı edilmemelidir. Aşağıdaki içerik sadece kültürel ve akademik amaçla paylaşılmaktadır.
Ritüelin Amacı: Bilinmeyen Bilgilere Ulaşmak
Bu özel ritüelin amacı, bir bilgi cini (bazı kaynaklarda “Ruhani Bilgi Varlığı” olarak geçer) ile iletişime geçmek ve ondan geleceğe dair bazı haberler almak ya da gizli bilgileri öğrenmektir.
Hazırlık Aşaması: Zaman, Mekân, Arınma
- Zaman: Genellikle Perşembe gecesi ya da Hicri ayın 14-15’i tercih edilir. Ayın dolunay hâlinde olması önerilir.
- Mekân: Sessiz, izole, karanlık ve enerjisi yüksek kabul edilen bir alan (terk edilmiş yapı, mağara, bodrum vs.).
- Arınma: Ritüeli yapacak kişi 7 gün boyunca belirli dualar okur, oruç tutar, kimseyle konuşmaz. Bedensel temizlik esastır. Cinsel ilişkiden uzak durulur.
Gerekli Malzemeler
- Beyaz, yazısız bir kağıt (parşömen tercih edilir)
- Mürekkep olarak safran + gül suyu karışımı veya özel hazırlanmış misk mürekkebi
- Özel tılsım kalemi (gümüş uçlu önerilir)
- Tütsü (öd ağacı, sandalağacı, bazen reçine)
- Daire çizmek için kara kömür veya tebeşir
- Kur’an’dan belirli ayetler ve Şemsü’l-Ma’arif’teki dualar
Tılsımın Hazırlanması
Ritüelin ilk aşaması, tılsımlı karelerin yazılmasıdır. Bunlara “vifk” denir. Her bir harf ve sayı kutsal anlam taşır. Aşağıda örnek bir kare yapısı gösterilmiştir (basitleştirilmiş):
4 9 2
3 5 7
8 1 6
Bu kare, belirli bir cini çağırmak için kodlanmıştır. Her rakam, ebced hesabına göre bir harf ya da kelimeye karşılık gelir. Kare çizilir, ortasına Allah’ın 99 isminden biri yazılır (örneğin “El-Alim” – her şeyi bilen).
Çağırma Süreci
- Koruma Çemberi: Uygulayıcı kendini çevreleyen bir daire çizer. Dairenin içine Allah’ın isimleri ve bazı ayetler yazılır. Amaç, çağrılan varlıktan korunmaktır.
- Dualar: Ritüelin merkezinde genellikle Yasin Suresi, Ayetel Kürsi, Felak-Nas gibi ayetler yer alır. Ardından, Şemsü’l-Ma’arif’te yer alan özel çağırma duası okunur. Örneğin:
“Ya Şamhuriyah, Ya Tarshukh, Ya Qafthar, bi-ismillah! Ezhir lana…”
- Tütsü: Belirli bir ölçüde tütsü yakılır. Dumanın varlığın “gelmesini kolaylaştırdığı” düşünülür.
- Gözlem: Belirli bir noktaya – tılsımın ortası, mumun alevi ya da aynalı bir yüzey – uzun süre bakılır. Bazı uygulayıcılar burada bir gölge, şekil ya da sembol göreceklerini iddia eder.
İletişim
Eğer varlık kendini bir şekilde belli ederse (görsel, işitsel ya da his yoluyla), uygulayıcı onunla iletişime geçer. Ancak sorular net ve kısıtlı olmalıdır. Aşırı istek ya da küstahlık, varlığı öfkelendirebilir.
Kapatma ve Tehlike
- Ritüelin sonunda çağrılan varlık kesinlikle gönderilmelidir. Bunu yapmadan daireden çıkmak büyük tehlike olarak kabul edilir.
- Gönderme duası okunur ve tüm semboller suya atılarak yok edilir.
- Uygulayıcı birkaç gün boyunca garip rüyalar, uğultular, yorgunluk gibi etkiler hissedebilir.
Gerçek mi, Sembol mü?
Bazıları bu ritüellerin gerçek varlıklarla değil, kişinin bilinçaltıyla iletişim kurmanın bir yolu olduğunu savunur. Harfler, kareler ve dualar semboliktir; zihinsel kapılar açar. Kimine göre ise bu sadece eski bir batıl inanç sistemidir.
Ama ne olursa olsun, bu ritüel gibi örnekler, insanın görünmeyene olan arayışını, mistik sistemleri kullanarak anlamlandırma çabasını gösterir.
Son Söz
Şemsü’l-Ma’arif’teki cin çağırma ritüelleri; matematik, sembolizm, din ve psikolojinin iç içe geçtiği karmaşık yapılar. Bugün hâlâ bazı kişilerce uygulanıyor ya da en azından deneniyor. Ama bu işin şakası yok. Kültürel ve tarihsel değeri büyük, ama uygulaması riskli bir alan.